Kumsal (2000)

Size, hemen valizi toplatıp turkuaz okyanuslara bilet almak için gaza getiren nefis bir gençlik filmi getirdim. ''Gençlik'' dedim diye o saçma senaryolu vasat filmler gelmesin hemen aklınıza, bu farklı.. 2000 yapımı bu filmi izlemeyi hep ertelemiştim. Nedendir bilmem ama sanki izleyince Dicaprio zihnimde bu film ile kötü bir oyuncu gibi kalacak diye endişe ettim sanırım. Bu arada evet filmimizin başrolü bebek yüzü ve dağınık saçı ile henüz toy Dicaprio'muz.. Aslında Dicaprio'yu duyunca bile birkaçınız hemen gitti filme biliyorum ama ben kalanlar için devam edeyim. Çünkü üzerine konuşmak istediğim birçok köşesi var filmin. Öncelikle bir maceracımız var Amerikalardan Taylandlara geliyor ve amacı gayet net bir şekilde keşifler yapıyor, geziyor yeni deneyimler yaşamak istiyor. Fakat kaldığı hostelde yan odadaki biri ona bembeyaz kumlu cennet gibi bir sahilin olduğundan bahsediyor ve bir harita veriyor. Genç maceracımız Dicaprio ise bu hayali mi gerçek mi olduğunu bilmediği adaya doğru yola çıkıyor. Sonrası ise insanı oturduğu yerden heyecanlandıran bir maceraya dönüşüyor. Film sizi bir süre bu gizli cennetin olup olmadığını sorgulatsa da, sonrasında size ödülünüzü veriyor. Yer yer eğlenceli sahneler ile sizi kendisine çekse de ilginçtir filmimiz ikinci yarısında biraz travmatik konulara giriyor. O ilk yarısındaki özgür, aşk, tatil, gençlik havasından çok daha psikolojik bir atmosfere bürünüyor. Fakat sonuç olarak benim için nefis bir filmdi. Dicaprio'nun nefis çıraklık zamanı oyunculuğu ve filmin muazzam hikayesi beni tatmin etmeye yetti de arttı bile. Bu sefer epey uzun yazdım, hala okuyanlar varsa onlarla ölüme bile giderim... Hadi tadını çıkarın!