Aranızdan "Ogün Seylan" izlemem için tavsiye olarak göndermiş bu filmi. Kendisine çok teşekkür ediyor ve uzun zaman sonra beni gerçekten heyecanlandırmayı başaran bir bilim kurgu filmi olan bu yapımdan size de bahsetmek istiyorum... 1950'lerde geçen filmimizde, genç bir santral operatörümüz ve jön bir radyocumuz var. Bu ikili, tüm kasabanın basketbol maçı izlemeye gittiği bir sırada garip bir frekans yakalıyor ve onun peşinden gitmeye karar veriyorlar. İşte o saatten sonra da film içindeki gizem ve gerilimi ile sizi alacakaranlık kuşağı tarzı bir bilim kurgu yolculuğuna çıkarıyor ki sormayın... Fakat sizden bir ricam var; 1 buçuk saatlik bu filmi, mutlaka tek başınıza, karanlık bir ortamda ve mümkünse kulaklık ile izleyin. Sizi filmden koparacak bir telefon bildirimi ya da arkadaş muhabbetinden uzak durmalısınız. Aksi halde bu filmin tadını alamayabilirsiniz, uyarayım. Eğer şöyle "farklı" bir bilim kurgu filmi izlemek, yer yer gerilmek ve bir gizemin peşinden sürüklenmek istiyorsanız bu filmi mutlaka izleyin derim. Yorumunuzu da çok merak ediyorum, aşağıya mutlaka bırakın. Filmin SPOİLER'lı, küçük bir incelemesi için şuraya, bu filmin tadında bir şeyler arıyorsanız da şu tavsiyeme göz atabilirsiniz. Hadi tadını çıkarın!