Bugün, "Keşfettiklerim" köşemde sizi bir sanatçı, ya da yaşanan güzel bir olay ile tanıştırmayacağım. Bundan birkaç yıl önce bir proje kapsamında çoğu kişi tarafından bilinmeyen bazı bilgileri ve onların doğruluğunu araştırmıştım. O günden sonra da hiçbiri aklımdan çıkmamıştı. Aradım taradım ve o zamanlar not aldığım o bilgileri tekrar bulup, derleyip topladım. Çoğunun da sizi şaşırtacağını düşünüyorum. Hadi gelin şimdi o pek bilinmeyen ilginç bilgilere birlikte bakalım.
1. Böbrek naklinde değiştirilen böbreğe ne olur?
Böbrek nakli sırasında çoğunlukla böbrekler değiştirilmez, kişi 3 böbrekle yaşamaya devam eder.
2. Ölürken hayatımızın film şeridi gibi gözümüzün önünden geçmesi olayı gerçek midir?
Ölüm anında beyin çaresiz kalır ve eski anıları tek tek tarayıp çözümü aramaya başlar. Son dakika hayata dönen kişiler ile yapılan testler sonucu bu kanıtlanmıştır.
3. Osmanlı zamanında kasapların ruh hali...
Osmanlı zamanında sürekli "kan" görüp insani duygularını kaybetmemeleri içi kasaplara 6 ayda bir, 1 aylığına farklı işler verilirdi. Tabi bu kasaplar saraylarda çalışan kasaplardı. Bazıları 1 aylığına bahçivan olurken bazıları da bu süre boyunca hayvanların bakımı ile ilgilenirdi.
4. Afrika'da Kurt, Ayı gibi hayvanlar yok!
Sanılanın aksine Afrika'da Kurt ve Ayı gibi hayvanlar yaşamaz. Hatta Kaplan da çok nadir görülür. Hatta ve hatta Aslan da yıllar önce burada yoğun şekilde bulunmuyordu. Aslanlar düzlüklerde değil, ormanlarda yaşarlardı. Ormanların Kralı unvanını da bu yüzden almıştır. Fakat yıllar içinde Afrika düzlükleri aslanların yaşam alanı olmaya başladı.
5. Neden uzaya göndereceğimiz araçların çoğunu aynı yerden fırlatırız?
Fransız Guyanası ismindeki bir bölgeden göndeririz, peki ama neden? Bunun en büyük sebebi yakıttır. Ekvatorda yer çekimi etkisi daha azdır ve bu da büyük bir yakıt tasarrufu sağlar. İnsanoğlunun kafası biraz çalışıyor galiba, ne dersiniz?
6. "Söz uçar yazı kalır" sözünün aslında anlatmak istediği farklıdır.
Bu söz aslında sandığımız gibi değil. Söz uçup dilden dile ulaşıp daha çabuk yayılırken, yazının sadece yazıldığı yerde kaldığını anlatır.
7. Bir mağazanın kapısına bakarak, kimlerin kendinden alışveriş yapmasını istediğini çözebilirsiniz.
Mesela LCWaikiki ve DeFacto mağazalarının kapılarını düşünün. Hepsi de geniş ve sensörlü kapılardır. Dokunmanız gerekmez. İşte bu, her kesimden insana hitap ettiklerini gösterir. Fakat Prada gibi markaların mağaza kapıları güç uygulayarak açılan kapılardır. Bu da hedef kitlesinin sadece belli bir kesim olduğunu gösterir.
8. Üzgünüm ama "Çay harareti alır" sözündeki çay, içtiğimiz çay değildir.
Oradaki "Çay" kavramı içine girip yüzülen akan sudur. Zaten içtiğimiz Çay da harareti almaz, bu kulaktan dolma bir bilgidir.
9. Yıllar önceki korsan gemi savaşlarında kullanılan zekice taktik...
Yıllar önce açık denizlerde yapılan korsan savaşları sırasında gemiler birbirine patlayan toplar yerine ağır metal toplar atarlardı. Patlayan toplar gemiyi ve içindekileri yakarken, metal toplar gemiyi parçalar ve yüzlerce insana kıymık batırırdı. Esir almak ve gemideki ganimeti ele geçirmek için gemi ve içindekiler sağ salim gerekirdi. Bu yüzden patlayıcı, yakıcı toplar tercih edilmezdi. Yıllar boyunca binlerce korsan, kendisine batan kıymıklar nedeniyle zamanla hayatını kaybetmiştir. Kabul edelim çok zekice.
10. Sivilceler kafasına göre çıkmaz. Yerlerinin belli sebepleri vardır.
Eğer burnunuzun etrafında çıktıysa bu kalp ve tansiyona işarettir. Tuz kullanmayı bırakmalısınız. Çenede çıkıyorsa bu da yağlı yemektendir. Eğer yanaklarınızdaysa da bu da direkt olarak dişleriniz ile ilgilidir. Çürüklerinizi temizlettiğinizde kaybolacaklardır. Eğer alnınızda çıkıyorlarsa da dengesiz besleniyorsunuz demektir.
11. Ölen bir tanıdığınızın önce sesini, sonra yüzünü, en son da giysisini unutursunuz.
"Koku" olayı gerçek değildir. Çünkü sadece o kokuyu duyduğunuzda onu hatırlarsınız. Koku durup dururken hatırlanamaz.
12. Yeni doğan bebekler parmağımızı nasıl ve neden kavrayıp sıkar?
Aslında bunun cevabı çok basit. Bebekler dünyaya geldiklerinde konuşamaz, korkmaz ve anlamazlar fakat 1 adet refleks doğuştandır. O da "kavrama"... Bunun sebebi de vahşi ortamda yavrunun hayatta kalması içindir. Asırlardan beri her insanoğlu bu refleks ile dünyaya gelir. Doğan bir insan yavrusu hemen bir şeylere tutunabilmelidir.
13. Ağaçların köklerini ve dallarını hiç birbirine benzettiğiniz oldu mu?
Eğer cevabınız evet ise kutluyorum. Çünkü ikisi de aynı işlevi yapar. Bir ağacı ters çevirip toprağa dikip uygun koşulları sağladığınızda kökleri sertleşip dal olacak, yaprak verecek ve dalları da toprak içinde yumuşayıp kök olacaktır. Müthiş!
14. Yağmur yağdıran adam; Charles Hatfield!
1900'lü yıllarda Charles Hatfield ismindeki bir adam tam 503 kez yağmur yağdırmayı başarmıştır. Çocukluğundan beri meteorolojiye ilgili olan Hatfield, yaptığı düzenek ile ABD'de birçok kurak bölgeye yağmur yağdırmış ve halkın sevgisini kazandırmıştır. Fakat sonra sel olunca yine aynı halk tarafından linç edilmiştir. Seçimlerde liderler ile iş birliği yapıp para kazanmış ve yağmur yağdırmaya devam etmiştir. 1960'lı yıllarda 81 yaşında gizli formülünü kimseye söylemeden hayatını kaybetmiştir. Ölmeden önce ise hayatından ilham alınarak yapılan "The Rainmaker" filminin galasına şeref konuğu olarak katılmıştır.
15. 4200 metreden karınca yuvasına düşüp sağ kalan kadın; Joan Murray!
Joan Murray ismindeki bankacı bir kadın, paraşüt açılmayınca 4200 metreden düşmüş ve hayatta kalmıştır. Dünyanın en uzun binası Burj Khalifa 830 metredir. Hesabını yapın. Peki ama nasıl? Murray bir ateş karıncası yuvasına düşüyor ve anında binlerce karınca tarafından ısırılıyor. Beyin ve beden tam kendini kapatmak üzereyken bu ısırıklar sayesinde beden birden adrenalin üretmeye başlıyor ve Murray hayatını kaybetmiyor. Kadın sonraları birçok ameliyat da olarak sağlığına kavuşmuş ve karıncalara bol bol teşekkür etmiştir.
16. Güneş ve Samanyolu'nun boyutunu kavramanız için size bir örnek vereyim;
Eğer Güneş bir hücremizin boyutunda olsaydı, Samanyolu Galaksi'si Avrupa kadar olurdu.
17. Aracınız yukarıya gidebilseydi 1 saate uzaydaydınız!
Eğer arabalarımız yukarıya doğru gitseydi 1 saate uzaya varırdık çünkü yerden sadece 100 km yukarısı uzay.
18. Uzunluk anlamında dünyanın en uzun canlısı bir bantlı solucandır.
Bir bantlı solucan en olgun halinde bir yüzme havuzunun bir ucundan diğerine kadar uzayabilir. Uzatıldığında kopmaz ve esner. Lavabo hortumları da bu canlıya göre dizayn edilmiştir. Bir lavabo hortumu tıkanırsa, elleriniz ile katlandığı yerlerden açabilir ve pisliği oradan atabilirsiniz. Sonra tekrar bastırıp kısa haline getirebilirsiniz.
19. Bumerang'ların silah için mi kullanıldığını sanıyorsunuz?
Ben de öyle sanıyordum ama tam olarak değil. Yıllar önce ortaya çıkan bu ilginç alet birçok yırtıcı kuşun dikkatini çekiyordu. Atıldığı yere geri geldiği için peşinden gelen kuşları yakalamak daha kolay oluyordu. Yırtıcı, onu bir av olarak görüyor ve kolayca tuzağa tıpış tıpış geliyordu.
20. Flamingo'lar alg ve yosun yedikleri için pembe renge sahiptir.
Suyu süzüp içindeki yiyen bu hayvanlardan hangisinin rengi daha canlıysa o daha iyi beslenmiş demektir. Aynı şey bizler için de geçerlidir. Sürekli havuç yiyen bir insan beta karoten fazlalığından turuncu renge sahip olabilir.
21. Mavi Balina'nın yutabileceği en büyük şey ne dersiniz?
Derin suların ve karaların en büyük canlısı olan Mavi Balina'nın yutağı sadece bir Greyfurt kadardır. Suyu süzüp plankton yiyen bu canlıyı bir karpuz ile kolayca boğabilirsiniz. Fakat öyle büyüktürler ki, mesela İzmir'den çıkardıkları bir sesi başka bir Mavi Balina Kars'tan duyabilir.
22. İş kazaları savaşlardan daha çok öldürüyor!
Günümüzde savaşlar ile ölen insan sayısı yıllık 650 bin kadarken, iş kazalarında bu sayı 3 milyonu buluyor. Gerçekten korkunç.
23. Doğanın zırhlı tankları Timsahların da bir açığı var...
Dünyanın en büyük baskı kuvvetini timsahlar uygular. Çenesini kapatan bir timsahın, kendi isteği dışında çenesini açmanız mümkün değildir. Fakat timsahların da bir açığı vardır. Çene kapama gücü yüksek tamam fakat ya açma gücü? Timsahlar çenelerini açma konusunda çok iyi değillerdir. Normal bir insan elleriyle bastırdığında bir timsahın çenesini kolayca sabit tutabilir.
24. Son olarak;
Çığ altında kalan insanlar donarak ya da boğularak değil, hangi tarafın yüzey olduğunu bilmedikleri için çabalarken yorgun düşüp ölürler.
Nasıl? Dediğim kadar varlar değil mi? Dünya koca bir derya ve bilmediğimiz o kadar çok şey var ki... Eğer gerçekten bu bilgiler sizi de etkilediyse hemen aşağıdan paylaşarak daha çok kişinin şaşırmasına vesile olabilirsiniz!
Teşekkürler!