Biliyorsunuz size buradaki "Netflix Filmleri" kategorimde, izleyip beğendiğim Netflix yapımı filmleri tavsiye ediyorum. Bugün ise menümüzde, sadece 2 gün önce yayınlanan, Netflix imzalı The Witcher dizisi var. Çıkacağını duyduğum ilk günlerden beri beni heyecanlandırmayı başaran bu diziyi çıktığı gibi 1 günde silip süpürdüm. Instagram hesabımızda yaptığım ankette de izleyip beğenenler ve beğenmeyenler yarı yarıya çıktı. Mesaj atıp "Çok kötüydü" diyen de oldu, "2. sezon ne zaman çıkacakmış Kaan?" diye soran da... Ben de bugün sizlere şöyle iyi ve kötü yönleriyle nefis bir The Witcher dizi incelemesi hazırlamak istedim. Bu arada bu inceleme bolca spoiler içerir, o yüzden devam etmeden önce aşağıdaki butondan Netflix'e gidip, diziyi üyeliğiniz ile izleyebilirsiniz. Sonra muhakkak buraya bekliyorum.
Hadi şimdi arkanıza yaslanın ve önce The Witcher dizisi hakkında kısa bir bilgi edinelim, sonra da iyi ve kötü yanlarıyla The Witcher dizisini şöyle bir inceleyelim!
Nereden çıktı bu dizi? Hangi çağı, hangi olayları anlatıyor? Oyuncuları kim?
Öncelikle eğer siz de benim ve milyonlarca insan gibi Yüzüklerin Efendisi ve Game of Thrones gibi yapımlara bayılanlardansanız, bu dizi sizin de ilginizi çekecektir. Polonyalı bir yazar olan Andrzej Sapkowski, 1994 yılında bir roman kaleme alıyor ve bu roman önce oyuna sonra da bu diziye dönüşüyor. Başrolümüzde ise meşhur Supermen'imiz "Henry Cavill" oynuyor. Dizimizin ilk sezonunda 8 bölüm var ve her bölüm 60 dakikadan oluşuyor. Büyücüler, yaratıklar, elfler, mutantlar, savaşlar ve orta dünya atmosferi tam sizlikse bu dizi sizin favoriniz olabilir.Hadi şimdi The Witcher incelemesi başlasın! Önce dizi hakkındaki olumsuz yorumlarımı sıralamak istiyorum...
O ilk 2 bölüm neydi öyle?
Öncelikle bu dizinin romanını okumamış, oyununu da oynamamış biri olarak bunları yazdığımı bilmenizi istiyorum... Konuştuğum kişilerin çoğu ilk 2 bölümden sonra bıraktıklarını söyledi, bu çok doğru çünkü dizi, olayları 3 farklı zaman dilimiyle işleyip, çok ileride birleştirdiği için ilk 2 bölümde izleyici hiçbir şey anlamadan birden olaylara balıklama atlamak zorunda kalıyor. Yani daha karakterlerin derinlikleri anlatılmadan, kim nedir, necidir bilmeden nasıl ölen bir kraliçe için bir his besleyebiliriz? Bir savaş geliyor fakat kim, neden saldırıyor bilmiyoruz. Birileri ölüyor fakat izleyici olarak hiçbir şey hissetmiyoruz. İşte bu da milyonlarca kişiyi ilk 2 bölümde diziden kopardı ne yazık ki. Kısacası, dizinin ilk birkaç bölümünü Witcher evrenini bilen kişiler izlesin diye çekmişler sanki...
"Bir geçmişten gösterelim bir gelecekten, biraz da şimdiki zamandan ekleriz..."
Dizinin düzensiz bir akışı bulunuyor. Yani üstteki eleştirimde de dediğim gibi, bir bölüm izlediğiniz bir karakter, bir sonraki bölümde daha doğmamış olabiliyor. Witcher'ımız yaşlanmadığı için durumun farkına pek varamadan izliyorsunuz fakat bazı noktalar bu yüzden karmaşık veya saçma geliyor. "Kopuk kopuk hiçbir şey anlamadım" diyenler de tam da bu yüzden bir şeyler anlamamış oluyor. Dizinin ilk bölümlerinde olanları anlayabilmek için ilk sezonu tamamen izlemek gerekiyor.
Ezik büyücü kız ne zaman istediği erkeği elde edebilen güçlü bir alfaya dönüştü?
Dizide bazı kısımlar o kadar havada ki, sadece öyle bakıyorsunuz. Hiçbir şey hissetmiyor ve sonnucunu görünce "Ha böyle mi olmuş" deyip devam ediyorsunuz. Başrollerden olan büyücümüz Yennefer, kamburu olan, özgüvensiz, ezik, itilip kakılan bir genç kızdı. Fakat birden hızlandırılmış bir kampa girmiş gibi karşımıza büyü güçleri zirvede olan bir afet olarak çıktı. Hadi bir yan rol olsa anlarız da, dizinin başrollerinden birinin yontulmasını neden izlemedik? Domuz çiftliğinden çıkıp aynaya bakıp kendini beğenmedi ve hop, bir gecede bir Alfa! Bu yüzeysellik beni diziden itti açıkçası.CGI yani bilgisayar efektleri bazen o kadar vasat durdu ki...
Yapılan dizi bir orta çağ dizisi. Yani ejderhaların, büyücülerin, yaratıkların, fantastik mekanların olduğu bir dönemi anlatan bir dizide CGI müthiş olmalıydı. Yüzüklerin Efendisi serisi günümüzden tam 20 yıl önce çekildi ama taş gibi efektleri vardı. Kim diyebilir ki şurda şu efekt patladı, komik durdu? Yani hal böyleyken özellikle bazı yaratıkvari görüntülerde CGI çok kötüydü. Hayal kırıklıklarımın biri de buydu.
Kurgu o kadar akıcı değil ki, adamımız Witcher'ın olmadığı sahneler çok sıkıyor...
Dizide öyle sahneler bulunuyor ki kurgu gerçekten vasat. İzleyici o kısımlarda, "Ay hemen Witcher kısmı gelse" diye saniye sayıyor resmen. Bu bir dizi için çok kötü bir durum. Game of Thrones'u baz alın mesela. 2 yan rol diyalog içindeyken bile dikkatle izlersiniz, kapacak bir şeyleriniz vardır çünkü. Fakat bunda Witcher'dan başka neredeyse hiçbir karakterin sahnesini darlanmadan izleyemiyoruz, sıkıyor çünkü.
Ana kötü tarafımız "Nilfgaard", fakat neden hiç çok kötü gibi değiller?
Bu durum da beni çok rahatsız etti mesela. Herkesin ağzında bir Nilfgaard'dır gidiyor fakat Nilfgaard tarafını bir görüyoruz, çapulcu takımı... Yerli filmlerdeki amatör kötüler gibiler... Yüzüklerin Efendisi serisini düşünün mesela, kötü bir taraf bellidir. Fakat burada kötü yok? Dizinin ana kötü tarafının hiç ürkütücü, gerçekten kötü olmaması puan kırdığım bir başka detay. Savaş kısmı da başlı başına ayrı bir hüsran. Koca imparatorluk askerleri zırh diye kadife elbiseler giymiş gibiler. Zırh tasarımı o kadar kötü ki, ilk dikkat ettiğimde "Yok, böyle değillerdir ya..." diye kendimi kandırmaya çalıştım.
Şimdi sıra geldi dizi hakkındaki olumlu yorumlarıma
Başrolümüz "Henry Cavill" rolünün hakkını fazlasıyla vermiş!
Yukarıdaki olumsuz eleştirilerimde de söylediğim gibi, dizide hemen adamımız Witcher'ı görmek istiyoruz. Çünkü adamımız gerçekten sesiyle, hareketleriyle rolünün hakkını veriyor. Dublör kullanmaması ile de oldukça beğenimi kazanan Henry Cavill, bu işi çok iyi kurtarmış. Gerçekten romanını okumamış, oyununu da hiç oynamamış biri olarak bu karakteri çok beğendim.
Dizinin atmosferi şahane!
Dizinin 1. bölümündeki ilk sahneden 8. bölümünün son sahnesine kadar dizi, kasvetli, orta çağ atmosferini hiç bozmuyor. Karanlık, sisli, kasvetli hava dizide çok iyi işlenmiş. Sadece bu etken bile insanı içine çekmeyi başarıyor.
Müzikler gerçekten iyiydi
Özellikle bu tarz orta dünya yapımlarında kullanılan müzikler, çok büyük bir etken teşkil ediyor. 8 bölümün hepsinde de özellikle dikkat ettim ve bence bu dizide kullanılan müzikler gayet başarılıydı.
Başrolümüzün dövüşme sahneleri gerçekten beklentimin üzerinde çıktı
Dublör kullanmıyor olması ile zaten gönlümü kazanmıştı fakat Henry Cavill, gerçekten iri cüssesiyle şahane dövüş sahneleri ortaya çıkarmış. Kafa kesmeler, kılıç saplamalar, şık dönüşler, hırpalanmalar, hepsi dozundaydı. Dövüş sahneleri gerçekten iyiydi diyebilirim.
Genel anlamda nasıl mı buldum? Anlatayım...
Şöyle bir durup düşünüyorum ve kendime "2. sezonu çıktığında izlemek için can atar mıyım?" diye soruyorum. Cevabım ise "Maalesef hayır" oluyor. Yani yukarıda da gördüğünüz gibi dizi için olumsuz eleştirilerim olumlulardan daha çok. Yani dizinin 2. sezonunu sabırsızlıkla bekleyenlerden değilim. Fakat fantastik dizi arayışımıza bir ilaç oldu mu? Evet... Sağda solda "Game of Thrones'tan daha iyi" gibi gerçek üstü yorumlara rast geliyorum ve gülümseyip geçiyorum. Aslında hiçbir yapımı birbiri ile kıyaslamam bunu doğru da bulmam hepsinin tadı tuzu ayrı fakat GOT nerede, bu dizi nerede... Genel olarak, boşlukta izlenir. Fakat müptelası olunmaz diyerek içinde bulunduğum durumu özetleyebilirim.
The Witcher Oyuncuları Türk Olsaydı Kimler Olurdu? ►
● Hemen aşağıdaki butona tıklayarak modunuza göre film tavsiyesi seçebilirsiniz!