Okuyanı Geren, Okumayanı Merak Ettiren Wulf Dorn İmzalı Nefis Kitap: "Psikiyatrist"

Merhaba ben Betül. Bugün size N. H. Kleinbaum imzalı "Ölü Ozanlar Derneği" ismindeki harika bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Aslında ben, sürekli olarak en iyi kitaplardan ya da en iyi filmlerden bahsederken spoiler veriririm ama bu kitaptan bahsederken bunu yapmayacağım, bu kitap sadece mükemmel. Okula yeni gelen, geleneklere bağlı ve kendince disiplin kuralları olan farklı bir düşünceye sahip bir öğretmen ve bu düşünceyle karşılaşan öğrencilerin, hayatlarında gerçekten yapmak istediklerini düşünmelerine kadar uzayan bir süreci konu alıyor kitap. Özellikle kitabın sonunda gözyaşlarına boğuldum, çok etkilendim. Ayrıca çok bilindik olduğu için bu sitede tavsiye olarak yer almıyor ama bu kitabın filmi de var.  136 sayfalık bu Roman-Kurgu türündeki kitabı okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar!

Selam! Ben Miraç! Bugün size 2003 yılında ilk romanı "Uçurtma Avcısı" ile tüm dünyada en çok satanlar arasında girmeyi başaran Tacik kökenli yazar Khaled Hosseini imzalı 430 sayfalık Bin Muhteşem Güneş kitabını tavsiye etmek istiyorum.[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kitap/8/45/cok-gercek-khaled-hosseini-imzali-nefis-kitap-bin-muhtesem-gunes-780x439.png[/RESIM] Uçurtma Avcısı kitabını okuduktan sonra yazarın anlatım şekli ve Afganistan'da daha çok benzer hiyakaler olduğunu düşünerek kitaptan inanılmaz etkilenmiştim. Bu yüzden gidip kalan kitaplarını da almaya karar verdim. Size tavsiye ettiğim bu Bin Muhteşem Güneş kitabı da içlerinde beni en etkiliyen kitap oldu, çünkü diğer kitaba çocuk gözüyle bakarken bu kitapta bir genç kızın yaşadıklarını yine onun gözünden görme imkanım oldu. Afganistan'da savaş başladıktan sonra ailesinin dağılması, din adı altında yapılan insanlık dışı muameleler, yokluk ve o karmaşanın içinde dostluk ve sevgi duyguları çok inanılmazdı. Hani bazen kitap okursunuz ve sanki gözünüzün önünde o okuduklarınız tam olarak canlanır ya, işte gerçekten böyle etkiliyeci bir kitaptı benim için. Son olarak altını okurken çizdiğim çok güzel bir cümle bırakmak istiyorum; "Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima bir kadını gösterir..." İyi okumalar!

* Teşekkürler! Yıllardır burada sizlere izlediğim iyi filmleri ve çok sık olmasa da dizileri tavsiye ediyorum. Aylık 600 bin ziyaretçiye ulaştığımız da oldu, 100 binde kaldığımızda, fakat hepsinde de hem buradan hem de sosyal medya hesaplarınızdan desteğinizi hiç esirgemediniz ve bu platformu eşinize, dostunuza, WhatsApp arkadaş grubunuza tavsiye edip bu günlerine getirdiniz. Fakat hep gelen "Film kadar kitap tavsiyelerine de açız, kitap tavsiyeleri de almak, birilerine önermek hatta kitapları yorumlamak ve okuyan diğer kişiler ile konuşmak istiyoruz" konulu geri dönüşler özellikle 2020'nin başından itibaren artmaya başlayınca "Neden olmasın?" dedik ve kolları sıvadık. Artık bu platformda Kitap Tavsiyeleri de göreceksiniz, hem de bunlar kaanintavsiyesi.com üyelerinden gelen tavsiyeler olacak. Irkçılığı Konu Alan 7 Nefis Film! ► Açılışı, herkesçe bilindiğini düşündüğüm fakat bu platformun ilk Kitap Tavsiyesi olma unvanını bahşetmek istediğim "Şu Çılgın Türkler" ile yapmak istiyorum. Hadi gelin şimdi Turgut Özakman imzalı bu harika esere okurken sıkmayacak kadar kısa ve öz bir şekilde bir göz atalım.  Nedir bu 'Şu Çılgın Türkler'i çok başarılı yapan konusu?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kitap/1/33/okuyani-aglatan-kitap-olur-mu-hic-oluyor-su-cilgin-turkler-780x439.png[/RESIM]Turgut Özakman'ın Roman türünde bize kazandırdığı bu kitap; bir ülkenin tüm yokluklara rağmen verdiği bağımsızlık mücadelesini, tek bir gaye uğruna nasıl aynı çatı altında birleştiklerini anlatıyor. Kitap, verdiğimiz Kurtuluş Savaşı'nı tüm yönleri ile ele alıyor. Sefalet, yokluk, çaresizlik ve ümitsizlik içinde olan bir ülkenin, tüm düşmanlara "İşte ben burada dimdik ayaktayım!" demesini ve bunu diyecek cesaretin nasıl ve nereden geldiğini bizlere anlatıyor. Hem bunu da öyle nereden geldiği belli olmayan bilgiler ile değil, tüm detayları gerçek kaynaklara dayandırarak yapıyor. Bu kitabı size şöyle özetleyebilirim; "Maçın sonunda karşı takımı yendiğinizi biliyorsunuz ama yine de gözünüzde yaşla, içinizdeki heyecanla, pür dikkat o maçı izliyorsunuz..."[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kitap/1/69/okuyani-aglatan-kitap-olur-mu-hic-oluyor-su-cilgin-turkler-780x439.png[/RESIM]Bu kitap ne zaman aklıma gelse, ilk okuduğumda bende bıraktığı o etkiyi düşünürüm. Meğer bu vatan uğruna verilen mücadeleler ile ilgili ne kadar çok bilmediğim detay varmış. Bu kitap bana tüm çıplaklığı ve en ince ayrıntısında bile verdiği sağlam kaynakları ile bunu öğretti. Kendimi, birilerinin canları pahasına savaşarak elde ettiği bu topraklarda yaşayan şımarık bir çocuk gibi hissettim. İmkansızlıkların içinde umutlarını yitirmeyen insanları gördükçe, en önemlisi de herkesi silkeleyip, kendine getirmek için vatanı dört dönen Atatürk'ün yaşadıklarını okuyunca neredeyse her sayfada duygulandım, her sayfada hüzünlendim ve gururlandım. "Uyanık 1 kişi, uyuyan 1000 kişiyi uyandırabilir" sözü de en çok bu kitap ile anlam kazandı bende... Okumadıysanız okuyun, okuduysanız bir daha okuyun...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kitap/1/47/okuyani-aglatan-kitap-olur-mu-hic-oluyor-su-cilgin-turkler-780x439.jpg[/RESIM]İzleyip beğendiğim ve favori filmim olmuş pek çok film var. Hepsini de farklı zamanlarda tekrar açıp izlemekten büyük haz alıyorum. Çünkü tekrar izlediğimde yeni bir şeyler keşfedeceğimi biliyorum ve hep de öyle oluyor. İşte bu kitap da benim için o filmlerim gibi. Şu an gidip rastgele bir sayfasını açsam, mutlaka beni şaşırtacak bir şeyler öğreneceğimden eminim. Bu yüzden bu kitabı okuyun, okuduysanız da tekrar okuyun... Düşüncelerinizi aşağıya yorum olarak bırakmayı da unutmayın. 

Merhaba, ben Hamit. Bir bilinen tarih, bir de çarpıtılan tarih vardır ya hani, işte bugün sizlere tavsiye edeceğim Sinan Meydan imzalı "Yüzyılın Kitabı" adlı bu eserde kelimenin tam anlamıyla gerçek tarih yer alıyor. Yüzyılın gerçek tarihi... Tarihçi Yazar Sinan Meydan, Cumhuriyet tarihi ve Atatürk merkezli çalışmalarına bu kitapta da yer veriyor. Kitap bizlere sadece geçmişte yaşanan olayları anlatıp aktarmakla kalmıyor. Aslında her konu başlığının altında geçenler, yaşadığımız dönem ile ilişkili olup bir ders niteliği taşıyor. Geçmişten ve yaşanan olaylardan ders çıkarılması ve geleceğin doğru planlamasının yapılması gerekliliğini vurguluyor. Meydan, yaşadığımız topraklarda son yüzyıl içerisinde gerçekleşmiş ve birçok olayın tetikleyicisi olmuş olayları bir belgeselci titizliği ile satırlara aktarıyor. Kitapta özellikle son yıllarda tartışılan birçok konuya da değiniliyor; Tarihe ‘belli bir amaç’ için bakıp kendi istedikleri tarihi yazmak isteyenlere de cevap niteliğinde bir çalışma ortaya konuluyor. Kitaba biraz daha ayrıntılı bakacak olursak; Borç ve Faiz batağındaki Osmanlı’dan, Kıbrıs 'Girit' olmasın serzenişi'ne, NATO üyeliğine, tarım ihaneti'ne, 6. Filo'ya, Kanlı Pazar'ı bilmeden Türkiye'de "Amerikancılık" faaliyetlerinin gün yüzüne çıkamayacağına, Atatürk'ün "tam bağımsızlık" mücadelesi'ne, TBMM'ye, Sakarya Savaşı'na, Büyük Taarruz'a, İzmir ve İstanbul'un kurtuluşuna, Sevr'den Lozan'a, Anafartalar Kahramanı, Yoktan bir ülke kuran, Kavrayıcı ve Birleştirici bir ulus anlayışı ortaya koyan Mustafa Kemal Atatürk ve dahasına değiniyor "Yüzyılın Kitabı"... Sinan Meydan'ın yıllarca süren arşivlik çalışmaları kitabın içerisinde yer alıyor. Yazarın ifadesi ile söylemek gerekirse; “Kitabı okuyunca karşınıza 'Yüzyılın Lideri' yani Atatürk çıkıyor.”[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kitap/5/96/sinan-meydan-imzali-nefis-bir-eser-yuzyilin-kitabi-780x439.png[/RESIM]   Geçmişi bilmeden, çıkarımlarda bulunamaz geleceği kurgulayamayız. Mustafa Kemal Atatürk bizi uygarlık düzeyine taşıyacak ilkeleri oluşturmuş, devrimleri ile bize sadece bugünü değil yarınları da armağan etmiştir. Atatürk'ü sevmek yetmez. Hiçbir zaman da yetmeyecek. Onun fikirlerini ve devrimlerini yaşatmak için okumalı, çok çalışmalı, akıl ve bilimin ışığında yürümeliyiz.  İyi okumalar.

Merhaba ben Seda! Koronavirüsün kol gezdiği bu günlerde moral bozukluğunuza bir nebze iyi gelmesini umduğum pozitif enerji yüklü bir kitap tavsiyesiyle buradayım; Ozanser Uğurlu imzalı "Dert Etme Her Şeyi Hayatta" kitabıyla...[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kitap/9/20/bu-kitap-size-iyi-gelecek-dert-etme-her-seyi-hayatta-780x439.png[/RESIM] 5 bölümden oluşan kitabımızın ismi yukarıda da gördüğünüz gibi, ”Dert Etme Her Şeyi Hayatta”... Bölüm başlıkları ise; Para, Sağlık, İmaj, Aşk, İş ve Mutluluk. Her bölümde konu ile ilgili dert edinilen şeylerin aslında ne kadar gereksiz ve insanı yoran, enerjisini sömüren durumlar olduğu anlatılıyor. Bugünlerde en çok kafaya takılan durum sağlık olsa gerek. Gelin bu bölümden birkaç cümleye birlikte göz atalım: ”Her şeyin başı sağlık derler, doğru söylerler. Bir yerin çok ağrıyorsa her şeyi unutursun. Fiziksel acının zihnimizdeki önceliği tartışılmaz derecede güçlüdür. O nedenle, dile benden ne dilersen dediklerinde, sorunun cevabı çoğumuz için sağlıklı bir ömür olur”... Pekala şimdi de daha güncel bağlantılı bir alıntı yapalım: ”Hastalık hastalıktır, nezle de olsan kötü, kanser de olsan kötü.” Ne kadar da doğru bir cümle! Şu an birimizin boğazı hafif acısa bile acaba korona mıyım edasıyla endişelenmiyor muyuz? Ancak zaman bir şekilde akıyor ve bu stresli mutsuz hallerimizden artık kurtulmamız gerekiyor, tabii önlemlerimizi almayı unutmadan! Bunun için de kitabın mutluluk bölümünden birkaç güzel cümleye bakalım: ”Hani bazı zamanlar bir his gelip oturur insanın içine, bilirsin o hissi, gözünün önünden gelip geçen her şey adeta parıldar çünkü mutlusundur. Kimi zaman karnımızı doyurduğumuzda, kimi zaman sevdiğimize dokunduğumuzda, kimi zaman uzaklardan iyi bir haber geldiğinde, kimi zaman bir sokak kedisinin kuyruğunu sallayışını gördüğümüzde mutlu oluruz... İşte mutluluk böylesine küçük şeylerden kolaylıkla ruhumuza nüfus edebiliyorken bazen de mutluluğu kendi ellerimizle zora sokarız”... Daha fazla uzatmadan sizleri, bu az ve öz anlatımıyla çabucak ve sıkılmadan bitirebileceğiniz 265 sayfalık kitapla baş başa bırakıyorum. İyi okumalar!

Selam! Ben Seda! Bugün size, elime aldığımda bırakamadığım, beni Amsterdam’dan İstanbul’a, Kabil’den Katmandu’ya sürükleyen muhteşem bir kitaptan bahsedeceğim; Paulo Coelho'nun Hippi kitabından... 9 İyi Netflix Filmi Tavsiyesi! ►  Kitap, kendini bulma ve özgürlük arayışının içinde yollara düşen yazarın, seyahatleri boyunca yaşadığı olaylar, tanıştığı kişiler, gözlemleri, heyecanları ve daha pek çoklarını anlatıyor. Kitap okumayı çok seven biri olarak soluksuz okuduğum eser sayısı azdır ancak bu kitap başkaydı. Soluksuz okumaktan da ziyade olayın tamamen içinde gibi oluyorsunuz. Sanki Paulo’nun iki arka sırasında oturan yol arkadaşı gibi onunla birlikte oradan oraya savruluyorsunuz. Özellikle "İstanbul" kelimesi geçen her satırda, hele ki İstanbul’u canlı canlı görmüş biri iseniz, hem zihniniz, hem de bedeniniz ile oradasınız! Bir Türk kahvesi de biz içelim o zaman Jacques ile birlikte ne dersiniz?[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kitap/6/80/paulo-coelho-nun-bir-solukta-okunan-eseri-hippi-780x439.png[/RESIM] 1970'lere yolculuk, meditasyon, yoga, kimilerine göre doğru, kimilerine göre yanlış kabul edilen farklı hayat tarzları, kadın hükümranlar, yakılan ateşler etrafında söylenen şarkılar… Aynı zamanda Sufilik ile ilgili önemli kesitler de bulacağınız 263 sayfalık bu biyografik kurgu, birçok insan portresini de gözler önüne seriyor. İyi okumalar!

Merhaba ben Ayşegül. Bugün size Jack London imzalı "Martin Eden" kitabını tavsiye edeceğim. Hazırsanız başlayalım! Burjuva sınıfındaki bir kıza aşık olan yabani bir denizci Martin Eden... Kendisini ve aşkını ispatlamak için kendini 3 yıllık sıkı bir rejime sokuyor. Bu süre zarfında okuyor da okuyor... Sonunda hiç beklemediği, tahmin bile edemeyeceğiniz bir sonuca ulaşıyor. Bu esere aslında Jack London'ın hayatı da diyebiliriz.[RESIM]https://www.kaanintavsiyesi.com/pictures/kitap/11/25/duygusal-bir-bag-kuracaginiz-nefis-bir-kitap-martin-eden-780x439.png[/RESIM]Ben kitapları çabucak bitirmeyi seviyorum ama bu kitaba başladığımda her ne kadar hacimli, ağır ilerleyen bir roman olsa bile bitmesin istedim. Kitapla arama giren her şeye, herkese düşman kesildim. Nihayet kitabı bitirdiğimde ise kafamda hala trajedisinin sürdüğünü hissettim. Jack London, bu yarı otobiyografik eseriyle her sayfada, her sözüyle ve her düşüncesiyle beni tüketti. Gücüne, acizliğine, aşkı nasıl gördüğüne gıpta ettim. Yüzlerce kitabım arasında yeri çok ayrı olan bu kitap Jack London'ın tüm kitaplarını okumama vesile olan yegane kitaptır benim için. Bakın kendisi ne diyor bu eseri için; "Yoksulların ekonomik açıdan aşağılanmasını inceleyen başka hiçbir kitabım için bu kadar kalp ağrısı çekip gözyaşı dökmedim..." Ve 496 sayfalık bu kitaptan çok sevdiğim bir alıntıyla bu tavsiye yazıma son vermek istiyorum; "Bir zamanlar öylesine saftım ki; yüksek mevkilerde oturan, iyi evlerde yaşayan, öğrenim görmüş ve bankalarda hesapları olan insanları saygıdeğer insanlar sanırdım..." Keyifli okumalar!

Merhaba ben Çiçek. Bugün size, İskoç yazar Robert Louis Stevenson tarafından 1886 yılında yazılıp yayınlanan Dr. Jekyll ve Bay Hyde adlı romanı tavsiye edeceğim. "İnsan ne salt iyidir, ne de salt bir kötülükten oluşur. İnsan hangisini daha çok beslerse aslında o'dur..." İşte bu kitap, insanın çatışmalı doğasını çok yalın bir şekilde ve harika bir kurgu ve gerilim ile ortaya koyuyor. Bunu kitapta "Dr. Jekyll" ve "Bay Hyde"ın çatışması olarak görebilirsiniz... 107 sayfadan oluşan ve tam da bu yüzden kısa sayılabilecek bu kitap için çok daha fazla açıklama yapmak isterdim fakat daha fazla açıklama, daha fazla ipucuna neden olabilir. E bu da keyfinizi kaçırabilir... Dr. Jekyll ve Bay Hyde; okuduktan sonra insanı kendi iç dünyasını incelemeye yöneltmesi ve bunu fantastik ögeler barındıran bi kurgu ile yapması kitabın başarısının kanıtıdır diyebilirim. İyi okumalar!