White_Way

İzleyiciye finalde ne olacağına dair tahmin yürütmesi adına malzeme verip, ardından şüpheye düşürme derdinde olan bir psikolojik gerilim. Son saniyeye kadar insana 250 tane senaryo kurduruyor. Bi öyle diyorsun, bi yok aslında böyle böyle diyorsun. Sonra yok ya öyle işte dedikten hemen sonra, yok canım kesin böyle diyorsun. Eşimle izledik, daha ilk dakikalarında eşim filmin sonunu tahmin ederek filmin büyüsünü bozsa da “acaba doğru mu tahmin ettim” diye o da sonuna kadar merak içinde izledi. Kısaca; başından sonuna kadar oldukça sürükleyici bir filmdi. Bir an bile sıkılmadan izletiyor. Merak şüphe gizem ne derseniz hepsi vardı. Puanım 8/10

Filmi büyük bir beklenti ile açanların olumsuz yorumlarına rağmen en son “El Autor” ve "Hogar" filmleriyle izlediğim Javier Gutierrez'in filmografisine güvendiğim için izledim. İspanyollar kendilerine has bir senaryo kültürleri var ve konu olarak gerçekten çok farklı şeyler yakalayabiliyorlar. Bu filmde de güzel bir konu var, fakat film istenen gerilimi yeterince sağlayamıyor ve birçok klişeyi anlamakta zorlanıyorsunuz. Örneğin, adamların aracı buza gömülüyor, yüzerek dondurucu sudan çıkıyorsun, onca zaman kaldın hadi hipodermi gelişmedi de bir de üzerine ıslak kıyafetlerle buz gibi havaya çıktın ve buz gibi havada titremeden yürüyorsun. Ama genel itibariyle işlenişinde eksikleri olsa da film kendini sonuna kadar, sıkmadan izletiyor. Filmin sonunu bağladıkları olay ise iyi dramatize edilmiş diyebilirim. Oyunculuklarda başarılıydı. Kısaca izlenebilir bir yapım ama izlemezseniz de çok şey kaybetmezsiniz.

Durağan ilerlese de asla sıkmayan, müthiş keyifli bir film. Özellikle klasik Avrupa insanının doğu insanına olan ön yargısını ve karşılıklı iletişimle bu ön yargıların nasıl kırılabileceğine dair güzel anlar sunuyor. Özellikle intihara meyilli bireylere mutlaka izletilmeli. İsveç yapımı ve Fredrick Backman’ın romanında uyarlama. İyi seyirler.

Yol ve karavan filmlerini seviyorsanız iki genç oyuncunun sıcak, samimi ve bir o kadar da sevimli oyunculuklarına tanık olabileceğiniz güzel bir film sizi bekliyor. Yol boyunca geçilen ülkelerin muhteşem manzaraları akıp giderken Jan ve Jule’u zaman zaman neşeli zaman zaman heyecanla tartışmaya varan ekonomik düzen, sosyal yaşam, aşkın kimyası gibi konulardaki tartışmalarına eşlik ediyorsunuz. İki karakterin an be an birbirlerine doğru çekildiklerini bizlere yalın ve içten bir şekilde anlatan yönetmen gerçekten güzel bir yapım ortaya koymuş. Zira bu yolculuk hiç bitmesin istiyorsunuz. Puanım 8/10

İspanyol sinemasının güzelliğini ilk fark ettiğim filmlerden biridir. İnce ince örülmüş kurgusu, oyuncu performansları ve de müthiş güzel finali ile efsane filmlerden biridir benim için. Mutlaka ama mutlaka izlenmesi gerekir, ya sonra izlerim falan demeyin, hala izlemeyenler için müthiş bir kaynak şu zamanda. Daha fazla zaman kaybetmeyin, açın izleyin, film görün. Puanım 10/10

Kablo TV Sinema kanallarında denk gelip izlemeye başladığım ve beni içine çeken konusu ile keyif alarak izlediğim bir yapımdı. İkinci dünya savaşında geçen filmde, Ofelia’nın yaşadığı zorlukları ve kendini içinden çıkılmaz masalsı bir labirentte bulmasına tanıklık ediyoruz. Mitolojik tanrı “Pan”dan bahsedecek olursak, keçi kafalı, insanların karşısına aniden çıkıp onları korkutan karakter olarak tanımlayabiliriz, “panik” sözcüğünü temsil ediyor. Fantastik türünün yanı sıra farklı bir savaş karşıtı film olduğunu da söyleyebilirim. Yani bir fantastik filmden daha fazlası sizi bekliyor. Yaratılan atmosfer bakımından gerçek ve hayal birbirine karışırken, yaratılan atmosferi iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz. Şans verilmesi gereken bir yapım. Puanım 7/10

Uzun zamandır bir gerilim filmi izleyip bu kadar nefessiz kaldığımı hatırlamıyorum. Kör adamın Terminator çıkması beni gerçekten çok şaşırttı :) Bunun dışında ölümler de aniden oluyor ve onlara da çok şaşırdım. Atmosferiyle, kaçışlarıyla, kör adamıyla ve tabii ki köpeğiyle. Mutlaka izleyin. Puanım 8/10

İnsan zekasının ne kadar yaratıcı olabileceğinin göstergesi bu film. İspanyol sineması resmen son yıllarda akıp gidiyor. Yine bir ispanya yapımı olan El Cuerpo-Ceset'i izlediğimde de böyle bir hisse kapılmıştım. Filmin senaryosu çok farklı. Hollywood filmlerine taş çıkartır cinsten. Orijinal olmasının yanı sıra kurgusu da mükemmel. Tek mekanda birkaç oyuncuyla çekilmiş olmasına rağmen farklı hikayesi, sürükleyiciliği ve büyük bir gizem eşliğinde sonuna kadar merak ettiren bir yapım. Psikolojik-gerilim ve gizem türü severler için kesinlikle favorilik bir film. Seyretmeden önce fragmanını izlemeyin epey spoiler içeriyor çünkü. Bu arada üzgünüm ama ailece izleyecek olanlar için +18 sahneleri mevcut.

İnsan ve hayvan dostluğunun çift taraflı iyileştirici gücüne atıf yapan, yine güzel bir yol hikâyesi. İspanyol yapımı film ve dizilerde insanın kalbine dokunan bir şey var. Bu filmin de inanılmaz iyileştirici bir etkisi olduğunu söyleyebilirim, izleyince ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız. Üstelik çok da eğlenceli bir film olduğunu söyleyebilirim. Ve film boyunca karavanın geçtiği köylerin muhteşem manzaraları da bonusunuz olsun. Puanım 8/10

Filmden çok belgesel desek daha doğru olur sanırım. Soğuğu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Türünü seven için izlenilesi bir yapım.