Lavinya.

Ya var ya bu filmi anlatmaya kelimeler yetmez. Film boyunca ağla, ağla, ağla gözümde yaş kalmadı. Film ağır bir şekilde ilerlese de hiçbir şekilde sıkılmıyorsunuz. Ben daha çok çocuğun yerine kendimi koyarak izledim ve Hindistan’da bir birey, hatta bir ‘çocuk’ olmanın ne kadar zor olduğunu öğrendim. Saroo’nun zekası da beni çok etkiledi diyebilirim. Dram filmi sevmiyorsanız bile bir şans verin derim, iyi seyirler.

Filmi ilk sinemada izleme fırsatım olmuştu ve ağla ağla helak olmuştum. Çok derin, kalbe dokunuyor ve gerçek olması beni acayip etkiledi. Türk sinemasını böyle görmek isteriz hep. Aldığı puanı sonuna kadar hak ediyor.

Filmin bir kısmında büyük bir spoiler yiyorsunuz ama fark etmiyorsunuz bile. Yetiştirdiklerinin nasıl kendine düşman oluşunu görüyorsunuz. Filler çarpışırken çimenler eziliyor lafın kısası. Kimseye güvenilmeyeceğini de genç adamın bırakıldığında koşarak talibana yetiştirdiğinde anlayacaksınız. Ne söylesem spoiler olacak fakat böyle bir operasyona da 4-5 kişi gitmezsin be kardeşim. 2 kez uçurumdan atladılar ufak tefek sıyrıklarla kapattılar filmi, kafa göz patlaması gerekiyordu. genel olarak aksiyon filmlerini severim ama verecek olursam 6-7 arası bi puan veririm.

Aşk konusunu ara ara serpiştirmeleri biraz bana mı fazla geldi bilmiyorum. Sadece dolandırıcılık üzerine olsaydı daha mı güzel olurdu onu da bilemiyorum. O yüzden arada kaldım. Imdb puanı tam yerinde olmuş diye düşünüyorum. Arkadaş ortamında izlemek için ideal.

Beğenmedim. Konusu basit değildi fakat beklentimi karşılamadı. Ortalama bir filmdi sadece.

Gerim gerim gerildiğim, yer yer ise ağlamamak için kendimi zor tuttuğum, uçuk bir fikrin olduğu 2019 yapımı izlediğim en güzel filmlerden bir tanesidir. Biraz da insanın doyumsuzluğunun nasıl acı bir şekilde sonlanabileceğini anlatıyor bence. Sonda ki o beş saniyelik sahnesinde ise 2. filmin geleceğini açıkça anlatıyor. Heyecanla bekleriz bizde efenim. İzleyelim, izlettirelim. Kaan'a da bir teşekkürü borç bilelim. Bir de filmden çok beğendiğim bir repliği yazmak istiyorum; "Hiçbir şeyi elde edemeyen insandan daha tehlikeli olan, her şeyi elde edendir..."

Aksiyonu hiç bitmeyen, nefesinizin kesileceği bir gerilim filmiydi. Filmin başını ve sonunu iyi ayarlamışlar. Sağır bir insanın ormanın içinde tek başına yaşaması bir cesaret örneği olabilir ama benim için gerçekten korkutucu. Bu arada kadın resmen yazdığını yaşadı gibi bir şey oldu. Kitabında birden fazla sondan bahsediyordu, sonra kendini de tam olarak o durumda buldu. Aynı zamanda film, gerçekten hepimizin yaşayabileceği bir durumu anlattığı için ürkmedim de değil...

Beklediğim gerilimi yaratmadı ama fena da değildi. Tek mekanda geçen filmlerden biriydi.

Beni fazlasıyla heyecanlandırdı. Dursun cepte.

Türünde abartıldığını düşünüyorum. Beğenmedim.

Öncelikle Zac Efron'un oyunculuğu mükemmel ötesi diyebilirim. Film de beğenmediğim tek şey yönetmenin Ted Bundy'nin hayatını konu ederken son derece magazinsel bir yaklaşımla beyaz perdeye dökmesiydi. Yahu biz bu adamı seri katil olarak tanıyoruz. Onca kadını acımasızca öldürmesiyle, tecavüz etmesiyle biliyoruz, gönül işleriyle değil. Sevgili yönetmen, para kazanma güdüsüyle hareket etmekten ziyade acımasızca gerçekleri gösterin lütfen. Çünkü sizin yaptığınızı nerdeyse dünyanın tamamı yapıyor. Blah blah blah...

Aaa bu film beğenilmese olmaz. Türünde belki çok çok iyi olmayabilir fakat yılını da baz alırsa izlediğinize değecek bir film. İyi seyirler.

Başından sonuna kadar ağladığım bir film oldu. Duygusal günümde miyim yahu yoksa?! "Öyle ki ağlayan kızlardan nefret ederim!" O kadar tadında ilerliyor ki, Caner'in de dediği gibi yer yer duygusallaşıp yeri geldiğinde tebessüm ediyorsunuz. Ve girişimcilik ruhunuz sönmeye başlıyorsa tekrar yerine getirebilecek bir film olduğunu düşünüyorum. Özellikle hemcinslerimin izlemesini şiddetle tavsiye ederim.

Sevgili Kaan bey yine yapmış yapacağını ve film hakkında söylenebilecek en güzel şeyleri söylemiş, bize hiçbir şey bırakmamış. :) Ama tabi benim yorumumu da okumak istersiniz diye şuraya birkaç cümle bırakayım. Bu film beni çok ağlattı. İçim dışım çıkana kadar ağladım diyebilirim. O çaresizliği iliklerimde hissettim. Kesinlikle bir başyapıt ve ölmeden izlemeniz gereken bir film. Bu filmi sevdiyseniz "Sineklerin Tanrısı" filmini de seveceğinize eminim. - - - Hele filmin öyle bir sahnesi var ki, bir gün boyunca zevk ve ego tatmini uğruna sahibinizin sizi sadece parmak uçlarınızın yere değdiği bir ağaçta sallandırdığını düşünün. O birkaç dakikalık sahne bile beni etkilemeyi başardı ve bu insanlık ayıbını yüzüme tokat gibi çarptı. - - - İzlemelisiniz.

Bu filmi kaç kez izlediğimi hatırlamıyorum. Bir ergen filmi olarak görülse de hangi yaşta olursanız olun, izleyin. İnterneti yanlış kullandığınızda sonuçlarının neler olabileceğini ve ne kadar zarar vereceğini gördüğünüz bir film. Hafiften bir Black Mirror dizisi tadında, ellerinizin yer yer terlediğini göreceksiniz. Ve gerçeklik payı yüksek olabilecek bir durumu anlatıyor. İyi seyirler. :)

Belki dönemine göre çok iyi filmlerden olabilir fakat ben o jenerasyona dahil olmadığımdan çok arada kaldım. Ne çok iyi ne çok kötü diyebileceğim ortalama bir filmdi...