Mahmut K.

Aslında belgesel değil bu, kurgu hiç değil. Gerçek bir görev için Mars'a gönderilmiş, gerçek görüntülerden oluşan bir film. Filmin yıldızı ne bir hayvan ne de bir insan ama buna rağmen o kadar etkileyici olmuş ki insan duygusallaşmadan edemiyor. Elimde olsa gider kurtarırdım OPPY'yi oradan. Ben çok beğendim.

İnsan başkasının hayatı üzerinden karar verebilme hakkına sahip midir? Mutlu olmak adına yalan bir hayat yaşatabilir mi bir başkasına? Sorular bunlar ama karar vermek izleyicilere kalıyor. İşte bu film, gerçek anlamıyla acaba sonu nasıl olacak diye merak ve heyecanla izlediğim filmlerden biriydi. Ortada tuhaf bir şeyler var ama acaba ne diye diye sonunu getirdim. Bazı şeyleri gördükten sonra ufaktan tahmin de etmeye başlıyor insan. Sonu tatmin etti mi, pek sayılmaz. Son sahneyi biraz daha uzatıp başka bir yerlere evrilse belki devam filmi falan da gelebilirdi ama öyle olmadı. Yönetmen sonunu seyircinin hayal gücüne bırakmış gibi geldi bana. Puanı da uygun olmuş.

Bu tarz filmleri çok sevdiğim için, özellikle İspanyol sinemasını ayrı bir sevdiğim için, sonunu sabırla bekledim. Açıkçası ortalama bir film olmuş, bu türde çok daha iyi örnekleri var. Beğendim de diyemiyorum, beğenmedim de diyemiyorum. İzleyenler kendi kararlarını verir artık.

Bayıldım filme. Gerçek bir hikayeden uyarlanmış, insanın içine dokunan güzel bir film. Yokluktan var ettikleri proje ile başarı elde etmeleri çok güzeldi. Kendim başarmışçasına mutlu oldum. İzlemenizi tavsiye ederim.

Aksiyon seviyesi güzel, hareketli bir film. 6 puan film için yeterli. Seyredip keyif alınacak bir film, sonra unutulup gider.

The Equalizer 3 çıkınca nostalji yapıp tüm seriyi yeniden izledim, çoğu sahneyi unutmuşum, iyiki de unutmuşum. Yine çok keyif alarak izledim. Aksiyon severleri fazlasıyla tatmin edecek bir seri. Unutup unutup yeniden seyredilmesi gereken cinsten.

Sitede olduğunu fark etmeden tavsiye etmişim. Bir çocukla hayvanlar arasındaki bağ o kadar güzel işlenmiş ki insan çok çabuk etkileniyor. Seyrederken çocuğun yerine geçip o sevgiyi ve nefreti hissedebiliyorsunuz. Hayvan temalı filmler arasında şüphesiz ki kendine iyi yer edinebilecek bir film. Kendi açımdan tavsiye ediyorum.

Animasyon filmlerin bu kadar güzel işlenip, vermek istediği duyguları yansıtması harika bir hikaye, kurgu, yönetmenlik gerektiriyor. Bu film de onlardan biri. Yeri geliyor güldürüyor, yeri geliyor hüzünlendiriyor. Seyrettiğiniz filmdeki karakterlerin gerçek olmadığını bildiğiniz halde kapılıp gidiyor insan. Robot karakterin seslendirmesi cuk oturmuş. Tilki tilkiliğini yapıyor ama içindeki sevgiyi de dışarı güzel yansıtılıyor. Keza diğer karakterler de çok sevimli. Büyük küçük demeden severek izlenilecek bir film olmuş.

Malesef 3-5 dakikalık zevk uğruna, masum insanların hayatını bu şekilde karartan çok "iyi aile çocuğu" var. Karartılan hayat ve hayatlar! İnsanın içine işliyor, öfkelendiriyor. Kadının çaresizliği, kurtulduktan sonra ailesinin tepkisi, çocuğun gözünden dış dünya. Belki bir yarım saat daha uzatılıp seyirciye bunlar da daha detaylı yansıtılabilinirdi. Yine de gerçekten güzel ve dokunaklı bir film olmuş.

Ortalama seviyede bir film olmuş, insanı geren birkaç sahnesi var. Filmin en çarpıcı sahnesi ise finali olmuş. Sanırım kimse bu finalin olacağını kestirememiştir.

Konusu 2. Dünya Savaşı olduğu için ilgimi çekti, bir göz atayım dedim. Oyuncular hakkında da bilgim yoktu ama oldukça iyi iş çıkarmışlar. Süresi de makul olan film oldukça akıcı, sıkmadan sonuna kadar izlettiriyor. Atılan küçük bir adımın nasıl büyüyerek savaşın kaderini etkilediğini görüyoruz.

2025 yılının ilk yorumu hayırlı olsun. Beklediğimden iyi çıktı. Çok korkunç bir film olacak sanıyordum ama gerilim ve heyecan düzeyi iyi ayarlanmış güzel bir film ile karşılaştım. İnsanın beynine etki eden korkunç bir aynanın geçmişte yaşattıkları ve bir aileyi mahvedişinin kurgusu çok iyiydi. Puanını hak eden bir film olmuş.

2024 yılının son yorumunu da bu filme yapayım. Film neredeyse 30 senelik ama ben beğendim. Çok genç bir yönetmenin çekmesi de ayrı bir başarı olmuş. Gerilimi oldukça iyi yansıtıyor izleyiciye. Oyunculuklar da oldukça başarılı. Her filmde olan klişeler bu filmde de var ama rahatsız etmiyor. Filmin süresi de makul, ne uzun, ne de kısa. Sonuna kadar da merakla izlettiriyor kendini. Eski filmleri seyredeken "aaa bunu izlemiştim" derim ama bu filmi nasıl kaçırmışım dedim. Gerilimi sevenler, bir şans verin.

Denizi çok severim, denizde büyüdüm desem yeridir. Gel gör ki bir de böyle bir tarafı var işte. Filmin şimdiki anını yaşarken, geriye dönüşlerle de geçmişte neler olduğunu, o noktaya nasıl geldiklerini de görüyoruz. Seyrederken insanın içi burkuluyor. Bir yandan cennet gibi manzaralar, bir yandan hayatta kalma savaşı. Gerçekten de güzel bir filmdi. Bu olayı gerçekten yaşayan insanların görüntüleri de var sonda. Film için seçilen oyuncuları nokta atışı seçmişler sanki, olayı yaşayanlarla çok benziyorlar.

Neredeyse tek kişi ile oldukça heyecanlı ve merak uyandıran film nasıl yapılır onu göstermişler. Filmin sonunu tahmin ettim, tahmin ettiğim gibi oldu derken tokadı yedim. O finali ben de beklemiyordum.

Aksiyon sahneleri ve filmin temposu oldukça başarılı. Ekran başına kilitlemeyi başarıyor. Tabi ki bir John Wick değil ama Netflix yapımları içinde öne çıkıyor.