Mahmut K.

Yine izlemek için geç kaldığım, nefis animasyonlardan birini daha bu site sayesinde keşfettim. Verilmek istenen duyguları, filmler asla bu kadar iyi yansıtamaz. Mimikler, hareketler, mesajlar, sorgulatan düşünceler... Hepsi birbirinden güzeldi. Bu dünyadaki amacımız ne, neden yaşıyoruz, izlerken insan ister istemez bunu da düşünmeden edemiyor. İzleyin, seveceksiniz...

Hayvanların gözünden ve dilinden insanları görüyoruz, insanların da para ve bencillik uğruna kafese kapattığı hayvanların yaşantılarını kendi gözlerinden görüyoruz. Verilmiş sözler ve özgürlük uğruna neleri göze alabildiklerine ve ne kadar zeki olduklarına şahit oluyoruz. Ben çok sevdim bu filmi. Mümkünse dublajlı olarak değil de altyazılı izlemenizi tavsiye ederim. Seslendirmeler mükemmel olmuş. Tüm duyguyu yansıtıyor.

Filmi gerçek anlamda odaklanarak seyrettim, beni gerçekten içine almayı başardı. Merak uyandıran ve acaba! dedirten bir film. Ama ortalardan sonra, eğer filmi de dikkatli izlerseniz filmin sonunu tahmin edebilirsiniz ki benim tahminim tuttu. Yine de bu filme akıl uçuracak, tahmin edilemeyecek bir son beklerdim.

Açıkçası bu filme bu kadar yüksek puanı nasıl vermişler anlamadım. Film akıcı başlıyor, sonra monoton devam ediyor. Spoiler olmasın diye söyleyemeyeceğim birkaç sahne dışında da filmde neredeyse hiç hareket yok. Gerilim zaten yok. Film bir nevi kişisel intikam senaryosu üzerine kurgulanmış ama çok da sarmadı beni.

Alien serisinin başlangıcını anlatıyor. Seriyi hiç seyretmemiş olanlar için çok anlamlı gelmeyebilir hatta olayların gelişme aşamasına geçilinceye kadar sıkabilir bile. Ama yine de tek başına seyredilse bile heyecanı ve gerilimi oldukça iyi. Bundan sonra da devam filmi olan Alien-Covenant'ı izlemenizi öneririm. Son olarak da Alien-Romulus'u izledikten sonra asıl efsane Alien serilerini izlemeye başlayabilirsiniz.

Gemideki sivillerin yaşadıklarını konu alan ve bunu seyirciye yansıtan başarılı bir savaş filmi olmuş. Yer yer heyecan dozunun arttığı sahnelerin yanı sıra, gemi içindeki insanların korkularını, heyecanlarını, kararsızlıklarını da hissedebilirsiniz. Muhteşem değil, kötü de değil. Hiç sıkmadan izletiyor kendini.

Başroldeki oyuncuların adları Brad Pitt, Tom Cruise olsa bu filmin puanı 7'den aşağı düşmezdi herhalde. Dövüş ve aksiyon sahneleri çok başarılı olmuş. Iko Uwais dövüş sahnelerini çok ileri seviyeye taşımış. Aksiyon filmi olarak çok beğendim, keyif aldım.

Şimdiye kadar seyrettiğim en vampire benzemeyen vampir filmi oldu. Klasik hali ile bildiğimiz Dracula ile hiç ilgisi yok. Filmin kendine has bir gerilimi ve heyecanı var ama korku ile alakası da pek yok. Zaten denizde geçen bir filmse daya fırtınalı, yağmurlu havayı, çakan şimşeklerin ışığı altında da bir kaç görünüp kaybolan silüet de koyuldu mu tamamdır. Bu da böyle bir film. Seyredilir, seyredilmezse de keşke seyretseydim diye pişman olunacak bir film de değil.

Bazı şeyleri yıllar eskitemez, aksine değer kazandırır. Bu film de yıllanmış şarap gibi, ilmek ilmek dokunarak işlenmiş ipek halı gibi. Taş gibi bir dönem filmi çıkmış karşımıza. Filmin her sahnesi vurucu, dokunaklı, sinir bozucu, ümit verici. Oyuncuların performansı filme pozitif yönden çok katkı sağlamış. Komisere ve iki doktora inanılmaz sinirlendim, gerdiler beni. İşte iyi oyunculuk bunu sağlıyor. Süresi uzun, ağır dram içeriyor ama yağ gibi kayıyor. Sessiz sakin ve karanlık bir ortamda izlenirse içine çekip alıverir sizi. İzleyin derim...

Heyecanlı ve aksiyon tadı yerinde güzel bir film. İzlerken keyif aldım. Filmin gizemi kendini izlettiriyor. Sadece olayların nedeni saçma geldi bana. Buna rağmen izlenilesi bir film.

Neredeyse 4 saat süren bir film. Kolay kolay herkesin tek seferde bitirmesi pek mümkün değil gibi. "lütfen buna bir film olarak bakın" diye rica etmişsin ama insanın elinde değil bu. Yaşanan tarihi gözümüze soka soka belgelendirilmesi gibi bir film. Adamlar en azından delikanlı gibi biz böyle yaptık demişler kıvırıp etmeden. Zamanı bol olanlar izlesinler, yakın tarihe tanıklık etsinler. Filmin kalitesine elbetteki bir sözüm yok, film olarak başarısı ortada. Ama bir de ortada yaşanlar var işte!

Konu farklı geldi, bir bakayım dedim, sonuna kadar akıp gitti film. Olayların nedeni acaba ne diye diye sonuna kadar seyrettirdi. Gizemi çözmek için bu kadar uğraştıktan sonra sonunun böyle bitmesi de benim açımdan beklenmedik oldu.

Amerikan kahramanlığını, politik kaygıları bir kenara bırakarak izlerseniz gerçekten de heyecanı, aksiyonu bol güzel bir savaş filmi çekilmiş. Matt Demon'ın kötü bir filmine hiç denk gelmedim bugüne kadar. Bu filmin de seyir zevki oldukça yüksek olmuş. Bu türün sevenlerini memnun edecektir.

Seneler önce seyrettiğim ve unuttuğum filmleri buradan görüp hatırlamak amacı ile tekrar seyrediyorum. Bu da onlardan biri. Heyecanı, aksiyonu tam tadında bir film. Jamie Foxx'un oyunculuğu da çok başarılı. Ekran başına geçip akıl boşaltmak için izlenilmesi gereken bir film.

Şunu da hatırlatmak istedim. Eski bir Kızılderili atasözü der ki: Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, Beyaz Adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak. Ama O zaman her şey için geç kalmış olacak!

Senarist sağlam bir senaryo yazmış, oyuncular güzel işler çıkarmış. Görsel efektler de işe dahil olunca ortaya güzel bir macera ve dostluk filmi çıkmış. Beğenmeyenler olabilir ama vahşi doğada hayatta kalma ve hayvanlarla dostluk filmleri her zaman ilgimi çekmiştir. Bu filmi de beğenerek izledim. IMDB puanı da benim açımdan yerinde olmuş.